turk.internet.com

Türkiye'nin lider Bilişim-Telekom Portalinin Kurumsal Blogu...

Pazar, Nisan 16, 2006

BSA; Türkiye'de Yazılım Korsanlığı % 66

Bilişim sektöründe son 5-6 yıldır tepkiyle konuşulan konulardan birisi de BSA. Yazılım telif haklarını korumaya yönelik bu oluşum, Türkiye’de 26 yazılım firmasının katılımı ile oluşturulmuş platform.

Konuyla ilgili röportajı BSA; Türkiye'de Yazılım Korsanlığı % 66 başlığı altında okuyabilirsiniz.

2 Yorumlar:

Anonymous Adsız diyor ki ...

Bu denetimin yesam a bırakılmasını istiyoruz.

17 Nisan, 2006 09:24  
Anonymous Adsız diyor ki ...

Daha öncesinde çalıştığım firmaya BSA, daha doğrusu Microsoft'un Avukatları, bilir kişiler(!) ve Polis nezaretinde baskın yapıldı. Baskın yapılan şirket sektöründe oldukca iyi bir konuma sahip bölgesinde de parmakla gösterilen şirketler arasında olmasına rağmen lisansız ürün bulundurduğu kanısına varılarak gerekli tutanakların hazırlanabilmesi için ve delil mahiyetinde eksik lisans kadar HDD istediklerini soylediler. Bu HDD çıkarma işlemini Bilir kişi(!) adı verilen üç tane üniversite öğrencisi veya yeni mezun arkadaşın yapacağını ilettiler. Sorun tam da burada başladı çünkü bilir kişi olarak gösterilen arkadaşlardan bir tanesi arkeoloji bölümü öğrencisi :) birisi matematik bölümü mezunu(hadi ucundan kıyısından bulasmıs) digeri ise ekonomi bölümü(arz talep dengesi HDD sökümünde önemli bir gösterge olsa gerek) öğrencisi idi. Peki HDD lerin içindeki bilgilerin ne olacagı HDD leri sokmek için anti-static bileklik..vs. gibi özel donanımlarının olup olmadığını sordugumuzda ceplerinden cikardiklari(insan bir canta falan alır) yıldız tornavidayi göstererek kendilerinin sadece söyleneni yaptıklarını ilettiler.

Özetle Amerikan aksanlı ve oldukça şişman bir Türk(!) avukat beyfendi ve yardımıcısı diger avukat hanfendiden de destek alarak işleme koyuldular. HDD ler söküldü, tutanaklar tutuldu olay emniyete gitti ifadeler verildi. Sonrasinda bu iri kıyım avukat beyfendinin sonradan öğrenmiş oldugu oldukca acik olan ama native speaker edalarında araya sokusturdugu ingilize cumleler golgesinde, eski sirketimin talebi olan gazetelere konunun yasımaması konusunda anlasma saglandı sözler verildi ayrıca dava haricinde istedikleri ekstra zarar karsılıgı ve magduriyetlerinin bedeli(!) ( Türkçe'de nagsıl deglerrr... :) ) kendilerine ödendi ve davadan vazgecildi. 1 hafta sonra basına bilgi verilmemesi konusunda anlaşılmış olmasına rağmen Baskını BSA üzerinden bangır bangır diger sirketlere fax ve basın yoluyla yayımladılar(verdikleri sözü bile tutamadılar) HDD'ler 3 ay sonra Emniyetin deposundan geldiğinde hepsi nemden ve rutubetten pas içinde ve calisamaz durumdaydı. Sonucta iş tatlıya baglandı.

Bu noktada iki sorum var.

1) Eski şirketim tamamen suclu olabilir kabul ederim ama delil olarak alınan HDD ler icerisinde o sirketin özel bilgileri de vardı(Allah'tan yedekliydi) onların kaybından kim sorumlu ??? (Tek bir program lisasız diye sistem icerisinde lisanslı programlar tarafından olusturulmus kayıtlara da el konulmus olundu bu nasıl mantık)

2) Bilir kişi(!) secimi neye göre yapılıyor mesela Bilgisayar Muhendisleri de arada sırada Arkeolojik kazı ya da Açık kalp ameliyatı yapabilirler mi ?

Yazılım firmaları böyle bir konsorsiuma ihtiyaç duymadan da haklarını koruyabilirler. Uygulamada öyle de olmak zorunda zaten. BSA sadece belli başlı yazılım firmalarının(!) basın yoluyla çığırtganlığını yapıyor. Özel yazılım geliştirip de emeğinin karşılığını alamamış haksız rekabete ugramış yazılımları kopyalanan insanların hakkını savunan gene yok. O yuzden BSA diye bir kurulusa itibar etmek ve halen calısır durumda olmasına izin vermek kanımca dogru degil.

Sorun yasamamak için Linux kullanın, Amerika'dan gelip Türk sanayicisinin çalıştığı,ürettiği alanı Türk polisinin desteğini alarak basabilen Microsoft'a vurulabilecek en güzel darbedir bence.

Dip Not: Arama izninde su ve su saatler arasında diye bir kıstas var eger o zaman dilimi gecmis ise arama yapamıyorlarmıs savcılıgın kendilerine verdigi zaman dilimi içerisinde işe baslamadıkları takdirde diyelim ki arama saat:9:00 ve 10:00 arasında diyor ve arkadaslar saat 11:00 de geldiler içeri almama hakkına sahipsiniz. Ama saat 9:00 da basladiklari arama gece yarısına kadar bile sürebilir. Önemli olan baslama zamanının savcılıktan verilen süre ile aynı zamanda olması veya olmaması.

18 Nisan, 2006 14:26  

Yorum Gönder

<< Ana Sayfaya Donus